People of lower status remained incapable of achieving a well-defined position save
indirectly as non-worqs, within a dominant social discourse that did not provide them with an
enabling identity to embrace. They were unable to constitute a unitary voice. They expressed
themselves with the aid of the various resources and discourses they had at hand. Their voices
remained heterogeneous and could not be easily woven together into a single story. They did not
own a history to narrate. They lacked a guiding story in which they could identify themselves as
protagonists.
Daha düşük statüdeki insanlar, onlara kucaklaşmalarını sağlayacak bir kimlik sağlamayan egemen bir toplumsal söylem içinde, dolaylı olarak çalışmayanlar dışında, iyi tanımlanmış bir konuma ulaşma konusunda yetersiz kaldılar. Üniter bir ses oluşturamadılar. Ellerindeki çeşitli kaynak ve söylemlerin yardımıyla kendilerini ifade ettiler. Sesleri
heterojen kaldı ve tek bir hikayede kolayca bir araya getirilemedi. Anlatacak bir geçmişe sahip değillerdi. Kendilerini kahramanlar olarak tanımlayabilecekleri yol gösterici bir hikayeden yoksunlardı.